Kılıçdaroğlu: “Türkiye’yi bir sığınmacı deposu yapmayacağız”
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Herkes üretecek, herkes kazanacak. Her alın terinin değeri olacak. Sığınmacılar, bu konuda büyük şikayetler var biliyorum. Sanmayın bu şikayet sadece Hatay’da. Türkiye’de 81 il var. 81 ilin tamamında da aynı şikayetler var. İktidar sahipleri diyorlar ki ‘Biz sığınmacıları göndermeyeceğiz.’ Önümüzdeki seçim bu bağlamda önemlidir. Elini vicdanına koyan ve gerçekten de sığınmacıların ırkçılık yapılmadan, kendi ülkelerine gönderilmelerini sağlayan projemiz hazır. Bu konuda liderler karar verdik. En geç 2 yıl içinde herkesi kendi ülkelerine göndereceğiz. Bu konuda Millet İttifakı olarak anlaştık. Bu konudaki görüşlerimizi ortak mutabakat metninde yazdık. Metindeki kurallara, ilkelere aynı şekilde uyacağız ve bunları kendi ülkelerine yolcu edeceğiz.
Geri kabul anlaşması yaptılar. Yani Türkiye’yi bir anlamda sığınmacı deposu haline getirdiler. Asla ve asla Türkiye’yi bir sığınmacı deposu yapmayacağız ve Türkiye’yi buradan kesinlikle çıkaracağız.
Suriye ile de barışı sağlayacağız. Suriyeli kardeşlerimiz hafta sonu isterlerse Türkiye’ye gelebilir. Düğünlerini yapabilir, eğlenebilir ama kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamalarını isteriz. Türkiye’yi bölgenin en büyük üretim üssü yapacağız ve Türkiye bütün bölgenin ve Orta Doğu’nun da aynı zamanda güvencesi olacak. Barışın, sevginin, dostluğun güvencesi olacak. Bunu da yapacağız.
Terörü her yerde bir insanlık suçu olarak ifade ettim. Kim teröre destek veriyorsa, kim teröristlerle yan yana duruyorsa, kim onların musluğuna su taşıyorsa Allah bin belasını versin. Terör, nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin hepimizin ortak mücadele etmesi lazım.
Siyaset, ahlak işidir. Ahlaklı adamların siyaset yapması lazım. Siyaset, rakibine elbette ki sert sözler söyleyebilir. Buna da saygı duyarım. Birbirimizi eleştirebiliriz, buna da saygı duyarım ama siyaset rakibine iftira atmak, kumpas kurmak değildir. Allah bizi kumpasçılardan, sahtekarlardan korusun. Sahtekarlık yapandan cumhurbaşkanı olmaz. Dolayısıyla bizim ahlaki değerler üzerine siyaset yapmamız lazım.
Haksızlık, iftira karşısında Allah’a sığınıyorum. Rahmetli babam derdi ki ‘Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur’ diye. Hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşlarımı kucakladım. Her türlü iftiraya, saldırıya, linçlere maruz kaldım. Ama bu ülkenin güzel insanlarını her zaman kucakladım.
Elbette ki birleşe birleşe kazanacağız. Bu ülke bizim ülkemiz. Ülkemizde huzur içinde yaşamak isteriz. Ülkemizde beraber yaşamak isteriz. Kimsenin ayağına basmak istemeyiz. Kimsenin aleyhine kötü bir söylemek istemeyiz. Dolayısıyla yeni bir siyaset anlayışına, ahlak ve erdem üzerine inşa edilmiş bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Rakibimiz olabilir. Rakibimizle ilgili eleştiri yaparız ama rakibe kumpas kurmayız. Rakibe arka kapıdan gidip de onun aleyhine olmayan olayları olmuş gibi de göstermeyiz ve böyle de sunmayız. Çünkü biz ahlaklı ve erdemli insanlarız. Ahlaktan ve erdemden yoksun insanların devletin tepelerinde işi yoktur.
Amik Ovası, dünyanın en verimli ovalarından birisi. Hububat toplanmaya başladı ağır ağır toplanacak ama hala hububatla ilgili taban fiyat açıklanmadı. Buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Neden bu fiyatı açıklamıyorsunuz? Açıklamazlarsa yarın ben açıklayacağım. Bizim öngördüğümüz düzende buğday için taban fiyatımız budur diye açıklayacağım. Seçim sonunu değil şimdiden açıklayın.”